Müzikalleri seviyorum ben arkadaş! İtirazı olan?

Bir erkek olarak bu başlığı yazmam her ne kadar 4 senemi alsa da, ben müzikalleri seviyorum arkadaş diyebilirim artık. Bundan tam 4 sene ve birkaç ay önce hayatıma giren oynak(Gerçek anlamda) sevgilimin, bana müzikalleri sevdireceğini söyleseler, hadi ordan derdim. Hatta bunu kimin söylediğine göre .iktir git de diyebilirdim.

Lakin her şey bir anda başladı. Kendimi müzikallerin ortasında buldum. Ama buna karşılık tabii ki her ‘sevgilinin’ izlemesi gereken Star Wars serisini de izlettim. Her şey karşılıklı sonuçta değil mi? Ne kadar doğru söylüyor bilemiyorum tabi ama sevdiğini söyledi. Üzerine geçen muhabbetlere de katılması bunun doğru olabileceğini ve benim çok şanslı olduğumu gösteriyor.

Neyse konumuza geri dönersek, şimdiye kadar izlediğim müzikalleri bir sayalım:

The Lion King (10/9) (Daha küçüklükten kanımda varmış 🙂 Kim bilebilirdi ki IMDB’nin bunu müzikaller bölümüne koyacağını. Ne güzel 🙂 )

Grease (10/7.5) (En güzel yeri, kız ile oğlanın yazı anlattıkları parça. İlginç bi bakış açısı)

Chicago (10/8.5) (Şarkılar ve koreografi o kadar iyiydi ki, insan birkaç kere izleyince bile sürekli ilk kez izlemiş etkisi yaratabiliyor.)

Mamma Mia (10/9) (Müziklerin Abba’ya ait olması, sürekli güncelliğini koruması ve oyuncu kalitesi açısından süper bir filmdi. Ama ülkemize geldiğinde bir heves alıp gitmiştik sahnesine, fakat o kadar uzaktan izledik ki pek zevk alamadık. Müzikallere ya da tiyatronun herhangi bir türüne gidecekseniz ya biraz paraya kıyın önlerden alın ya da hiç gitmeyin; en azından salon çok büyükse arkalara düşmeyin rezil oluyor tüm gösteri, mimikleri göremiyorsunuz.)

Hair (10/8) (Savaşı, ırkçılığı, Amerika’yı her şeyi eleştiren bu film, her ne kadar başarılı olsa da, sanki bir şeyler eksik…)

Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street (10/9) (Hem müzikler çok iyi, hem görseller çok sağlam, hem de belki de şimdiye kadar bir müzikalde bu kadar iyi oyunculuk görmemiş olmamın etkisi ile çok sevdim. Tabii Johnny Depp’in oyunculuğu harika ötesi.)

Moulen Rouge (10/7.5) (İlk izlediğimde pek sallamamıştım. Sonradan, güzelmiş be diye tepki verdim sanırım.)

The Nightmare Before Christmas (10/6.5) (Stop Motion bir film ve müzikal. Takdire şayan ama biraz sıkıyor.)

The Phantom of the Opera (10/8) (The Phantom of the Opera is Herreeeee. Bu müzik yeter…)

Nine (10/6) (Beklediğimizin çok çok altında bir filmdi. Bu notu da Marion Cotillard’ın hatırına verdim. Yoksa çok daha düşük…)

ve şu anda hatırlayamadığım birkaç tane daha olabilir, zaten izlediğimiz çizgifilmlerin yarısı zaten müzikaldi.

Bu listedekilerin, Nine haricinde izlemenizi öneririm. Özellikle Chicago, Mamma Mia ve Sweeney Todd’dan birhayli zevk alacağınıza garanti verebilirim.

Burada bir dip not: Evet müzikalleri seviyorum ama hala Opera’ya karşıyım 😀 Gerçi Notre Dame de Paris, harika bir opera-müzikal. Eğer gelirse mutlaka gidicem. Sesler o kadar iyi ki, insanın tüyleri diken diken oluyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.