Bang & Olufsen 1925 yılında kurulan ve özellikle ses ürünleri ile adından söz ettiren bir Danimarka firması. Samsung, bir dünya devi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu iki markanın yolu daha öncelerde de cep telefonu sektöründe kesişmişti fakat satış kısmında Band & Olufsen mağazaları kullanılıyordu. Bu ürünlerin fiyatları hem çok pahalı hem de sundukları ses çözümleri ile piyasadaki cep telefonlarının çok üstündeydi.
Samsung, bu doğrultuda çok doğru bir adım atarak, hem dokunmatik ekranlı hem de tuş takımına sahip Samsung S8300 UltraTOUCH modelini çıkardı. Artık günümüzde üst segment bir telefon ile akıllı bir telefonu birbirinden ayırabileceğimiz çok fazla özellik yok. UltraTOUCH bu ayrımı çok net bir şekilde yapabilmemizi sağlıyor aslında. Fakat bunu yaparken de biraz eksi puan toplamak zorunda kalıyor; özellikle fiyat/performans konusunda.
Multimedya telefonlar, iş telefonları vs. derken, yeni çıkan telefonların birçoğunun yazılımsal olarak birbirlerinden çok da farklı olmadıkları bir döneme girerken, şirketler de daha özel tasarımlar ve öne çıkarılmış özelliklerle ürünlerinin albenisini arttırmaya çalışıyor. GPS, müzik özellikleri, video özellikleri, değişik tasarımlar ve tabii ki kamera özellikleri bir telefonun alınmasında önemli etkenler olmaya başladılar. Dokunmatik ekranın da bu özellikler ile birlikte anıldığını düşünürsek, artık bir telefonu satmak için çok daha fazla çaba sarf edilmesi gerekliliği ortaya çıktı(Burada üst seviye telefonlardan bahsediyoruz tabii ki). Dokunmatik olmayan üst seviye telefonların bu saydığımız özelliklerden en azından 1 tanesinin diğerlerinden çok daha başarılı, öne çıkmış olması gerekliliği de gerek pazarlama, gerekse de son kullanıcı geri bildirimleri açısından önemli olmaya başladı. Bu bağlamda, Samsung’un i-8510 Innov8 modeli piyasaya çıkmış oldu.
iPhone ilk çıktığı zamanlarda diğer şirketlerin bu yeni yükselen dokunmatik arayüze nasıl cevap vereceğini merak ediyorduk. Tabii ki bu şirketlerin başında da Nokia geliyordu. Fakat aradan uzun zaman geçmesine karşın Nokia herhangi bir telefon çıkarmamıştı. iPhone katili olarak çıkarılan telefonların şu anda düştükleri durumu görünce aslında çok da doğru bir karar verdiklerini görmüş olduk.
2008’in üçüncü çeyreğinin verilerine göre Nokia’nın pazar payında düşüş gerçekleşmişti. Bunun ardından dördüncü çeyrekte bir anda yeni telefonlarını piyasaya sürmeye başladılar. Global krizin etkilerini en aza indirgemek için çok fazla model çıkartıp, her türlü insanın gözüne ya da cebine hitap etmeye çalışıyorlar. Cebine ne kadar hitap ettikleri tartışılır tabii ki ama son çıkardıkları modellerle göze hitap ettikleri kesin. Şimdi inceleyeceğimiz Nokia N85 modeli aslında N95’in tasarım olarak evrim geçirmiş hali. Birçok özelliği aynı olmasına karşın N85, ağabeyine göre hem daha ince hem de göze daha çok hitap ediyor. Şimdi bu telefona biraz daha yakından bakalım.
Yaşadığımız şehirler giderek büyüyor, büyüdükçede bir o kadar karmaşıklaşıyor. Geçtiğimiz bir yolu bir sonraki sefere bulamadığımız oluyor, hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak. Bu sebepten GPS kullanımı da gün geçtikçe yaygınlaşmaya başladı. GPS özelliğinin telefonlara entegre edilme süreci de bu sayede başlamış oldu. Nokia, 6210 Navigator’dan önce yine navigasyon özelliğini ön plana çıkarmak istediği 6110 Navigator’u piyasaya sürmüştü. Fakat eski versiyonda pusula özelliği bulunmuyordu. Bu yeni versiyon tasarım başta olmak üzere yeni birçok özelliği de bünyesinde barındırıyor.
Dokunmatik telefonlara geçiş hızla artarken bir yandan da yarı dokunmatik telefonların işlevselliğini arttırmak için birçok firma çeşitli tasarımlar piyasaya sürüyorlar. Bu firmaların en önde gelenide tabii ki Samsung. Gerek işlevsellik gerekse de görsellik açısından her kesime hitap edecek tarzda telefonlarını uygun fiyatlara son kullanıcıya sunuyorlar. Bu incelememizde Avrupa’da 1 ayda 1 milyon satan Samsung U900 Soul telefonuna bir göz atacağız. U900 ilk bakışta ön taraftaki dokunmatik panel ekranı ile işlevselliğe farklı bir bakış açısı getirmiş gibi gözüküyor. Bunun yanında Samsung’un bir önceki işletim sistemlerine küçük iyileştirmeler de yapılmış. Şimdi Samsung U900 Soul’a biraz daha yakından bakalım.
Son senelerde telefon şirketleri tasarıma çok önem vermeye başladı. Artık insanların sadece işletim sistemine önem vermedikleri, bunun yanında tasarımı şık bir telefon da bekledikleri ortaya çıktı. Bu bağlamda, tasarımı kuvvetli olan telefonların satışlarının daha fazla olması Samsung gibi pazar payını arttırmaya çalışan şirketlerin telefonlarında değişik tasarımlar denemelerine sebep oldu. Samsung da şık tasarımlı, dokunmatik telefonları piyasaya sürmeye başladı. Samsung E840’ın ilk çıktığı zaman ile şimdi arasında fiyat farkının emsallerine göre az olması, yani piyasadaki dalgalanmalardan çok fazla etkilenmemesi bu telefonun kalitesini gösteren unsurlardan biri.
Yükleniyor ...
Son Yorumler