Neden Düşeriz Doğa? -Tekrar Ayağa Kalkmayı Öğrenmek İçin…
Meteorolojinin 3 4 günlük sıcak havadan sonra yağmur beklediği günlerin birinde yani 2 gün once cuma, ben geç uyandığım için acele ile hazırlanıp halkla ilişkilerdeki görevime doğru yola çıkıyordum.
Bordo yurdundan çıktım ve merdivenlere doğru, yağmurda az ıslanmak için, hızlı bir şekilde hamle yaptığım sırada………
Ayağımdaki converse ( ki bilirsiniz ne kadar kaygan olduğunu…) bir an kayıverdı…. Hem de en üst basamakta… Yerler o kadar kaygandı ki bir sonraki basamak düşüşümü yavaşlatmak yerine daha da hızlandırdı. Sonra dengemi tamamen yitirip yere düştüm… Sırtım 2 yerden merdivene çarptı… Tam 8-9 basamak (düşerken net sayamadım) pata küte düştüm. Yere geldiğimde tam oh be bitti derken…
Nefes alamadığımı fark ettim… Bir anda kendimi yerde sürünürken buldum… Kaslarım o kadar kasılmıştı ki nefes borum açılmıyordu… Benim şansıma etraftan kimse de geçmedi o saniyelerde… Yaklaşık 15-20 saniye nefes alamama ve panik durumundan sonra, kaslarım yavaş yavaş beni bağırtarak ve zorla nefes almama izin vermeye başladı…
Belim kırılmış mıydı? İç kanamam var mıydı? Vücudumun başka bir yerinde bir kırık çıkık var mıydı?
Tabii ki her Türk’ün yapacağını yapıp, ayağa kalktım: demekki belimle kırık yoktu, vücudumu yoklayaraktan kontrol ettim: hayır kırık yok gibi ama biraz çizilmeler ezilmeler var… Peki ya iç kanamam varsa? İlk önce DMF’ye gidip bir 2 3 dakka kadar nefesimi dengeledim… Sonra halkla ilişkilere durumu açıkladım ve belime baktırdım…
Hemen sonrasında doktorun yanına gittim:
Belimi 2 yana oynatıyorum…Evet Evet
İç kanama? – Evladım bu kadar kolay iç kanama olur mu.. ha ha ha… Peki doktor AMCA…
Bir ilaç sürdü, yakar dedi, yakmadı… Ağrı kesici hap verdi, ağrıyı keser dedi, biraz kesti…
Arada 2 gün geçti, ağrılarım arada var, incinmeler yeni yeni ortaya çıkıyor, özellikle kalça kısmında…Ama genç olmayı seviyorum. O düşüşle ertesi gün halkla ilişkilerde 10 saat ayakta çalıştım bana mısın demedi vücut…
Doktorun bana anlattığı ve düşmeden de kötü bir fıkra ile bitiriyorum yazımı:
Ceviz ağacından bir adam düşmüş. Demişler doktora götürelim. Adam yok demiş. Kırık çıkıkçıya götürelim. Adam yine yok demiş. – Bana ceviz ağacından düşen birini getirin, benim halimden o anlar…..
Hımmmmm… Sanırım başka doktora da gitsem iyi olacak 🙂
Düşenin dostu olmazmış Doğa. Sen de düştüğüne göre arkadaşlığımızı sonlandırıyorum. 😛
Converse’lerin ne kadar kaygan olduğunu bir sen bilirsin, bir de önü olmayan arabamın fren pedalı bilir Doğa. 🙂
Dost tavsiyesi: Converse’le araba kullanma. 😀
Haklısın valla… Converse’le kaygan zemine basıp da düşenin dostu olmaz:) Valla ne denir bilmem ama verilmiş sadakam varmış…
iyiinsan ve doğa siz Converse ile motorsiklet kullanan bir insan evladının arkadaşlarısınız 😀 yaşasın converse! ölürsem de ayaklarım rahatken ölürüm 😛
Rahatlık mı? Bir kere herkes itiraf etsin converse herkesin ayağından çıkarmadığı en rahatsız ayakkabıdır!
Ayrıca ölüme daha da yaklaşmak istiyorsanız bir de altı sünger olan parmak arası terlikleri deneyin. Ben kullandım çok memnun kaldım, ilkinde kafamı yere vurup kafamdaki bir şişlik ve iki gün sonrasında gözümde kafa tramvası kaynaklı bir morlukla dolaştım (hala dolaşıyorum!), ikincisinde de merdivende elimdeki kupa ve bıcakla düşüp onlar kırılmasın diye sıyırdığım kolum ve morarmış hatta yeşermiş sol bacağımın üst kısmı ile hayatıma devam ediyorum. İnsanın hayatına renk getiren şeyler bunlar arkadaşlar. =)
Bu arada aynı doktor hepinizin gördüğü o koca morluk ve şişliğe böcek ıssırmıştır demişti!!!
Giydikçe rahatlıyor… Her ayakkabı gibi.
Ama Cihan’ı parmak arası terlikle motosiklet kullanırken görebiliyorum. (Dikkat: Evde denemeyin. Görmeyi yani. Ciddi akıl hastalıklarına yol açabilir.)
Dipnot: Doğa, teman çok boktan. Benim oynamamla falan da düzelmez abi. Düzeltilecek gibi değil. O kadar fena. (Bkz. Başlık 2. satıra taştığında oluşan görüntü kirliliği.)
Yahuu converse rahattır, çoğu zaman… Kaygandır ama her zaman 🙂 Neyse hala güymeye devam edıyorum, konvers 😀
Ha ben de tam onu dıcektim sana 🙂 Olum tema başlıklı birsey açarım orada yazarsın 🙂 Ayrıca ben balığımı çok sevdim, istersen aynı balıkla başka tema bul, ama bana bul deme, sen bul ki sonra aman bu temayla oynayamam deme, bulduklarımın hiçbiriyle oynayamıyon. neyse Konvers 🙂