Samsung i5700 Galaxy Lite (Android)

Apple, Microsoft ve daha birçok işletim sistemi üreticisinin aksine Google piyasaya mobil cihazlarla girmeyi tercih etti. Bildiğiniz gibi sonradan Android’li netbook geldi ve belki gelecekte Android tabanlı işletim sistemi-leri de gelecek. Her ne kadar Google bu işte umduğunu bulamamış olsa da firmalar Google’ın ismini taşıyan bir işletim sistemini telefonlarında kullanmak için yarışa girdi. Biz de uzun zamandır bir Android incelemek istiyorduk; bunu Samsung Galaxy Lite modeli ile başardık.

İncelemeye başlamadan önce; telefon hakkındaki kişisel görüşüm çok hızlı, stabil fakat bir o kadar da eksik olduğu yönünde. Hani ilk olarak Linux dağıtımlarından birini kullanan kişi nasıl garipsiyor ve biraz daha görsellik ve az karmaşa istiyorsa aynı hisleri bir Android kullanırken biz de istedik. Hele ki 1.5 sürümünden 2.1 sürümüne güncelleyememek birhayli sinirimizi bozdu. Ayrıca ülkemizde Market yazılımı ile gelmiyor. Bir şekilde kurmanın yolunu bulursunuz fakat muhtemelen birçoğunuz teknik servislere 100 dolarlardan başlayan ücretler ödeyeceksiniz ya da bekleyeceksiniz.

Teknik Özellikleri

• Şebeke: GSM 850/900/1800/1900 HSDPA 900 / 2100
• Boyutlar: 115 x 57 x 13.2 mm
• Ağırlık: 124 gr
• İşletim sistemi: Android OS, v1.5 (Cupcake)

Ekran:

• Tipi: TFT kapasitif dokunmatik, 16M renk
• Boyut: 352 x 416 Piksel, 3.2 inch
• Kamera: 3.15 Megapiksel kamera.

Hafıza özellikleri:

• Dahili hafıza: 180 MB Dahili Hafıza
• 800MHz işlemci
• Genişletilebilir hafıza: Var, MicroSD (32GB’a kadar)

Veri iletişim özellikleri:

• Bluetooth: Var
• EDGE: Var
• Wireless: 802.11 b/g
• USB bağlantı desteği: Var
• Dahili modem: Var
• GPS: Var, A-GPS destekli
• 3G: Var, HSDPA – 3.6 Mbps

Multimedya Özellikleri:

• MP4/H.263/H.264/WMV/DivX ve MP3/eAAC+/WMA oynatıcı
• Ajanda (Google’ın hizmeti. Online olarak sağlanıyor.)

Ekstra Özellikler:

• Java uygulamalarını çalıştırabilme
• Google Maps
• Geo-tagging

Pil:

• Li-Ion 1500 mAh
• 650 saat bekleme, 11 saat konuşma süresi (2G’de), 580 saat bekleme, 6,5 saat konuşma (3G’de)

SAR Değeri:

• 0.61 W/kg

Fiziksel Özellikler

Telefonun boyutları neredeyse iPhone ile aynı. Fakat ekran boyutu ve çözünürlüğünde biraz zayıf kalıyor. Dokunmatik ekranının kullanımında herhangi bir sorun yok. İşlemcisi gayet iyi ve performanslı çalışıyor. Fiziksel detaylara bakalım:

Galaxy Lite, 3.2 inch bir ekrana ve gereksiz yere konumlanmış tuşlara sahip. Öyle ki dokunmatik bir telefonda sırf tasarım yapacağım diye gereksiz yere tuş sarfiyatı yapmak çok akıllıca olmamış.

Alttaki tuşlar çağrı cevaplama ve reddetme. Maalesef reddetme tuşu ana menüye dönme işlevine yaramıyor ve bunun için hemen üstünde başka bir tuş duruyor. Gereksiz tuşlarımızdan biri de bu. Samsung neredeyse tüm telefonlarında Kapama tuşunu aynı zamanda ana menüye kısayol olarak kullanırdı. Burada neden yapmadıklarını anlamak güç. Ev tuşunun hemen üstünde geri dönme tuşu var; bu tuş bazen klavyeyi kapamanıza olanak sağlıyor.

Sol üstteki tüş ise, uygulamalarda ya da telefonun herhangi bir yerinde ekstra bir ayar varsa bunu çıkarıyor. Bu tuşun işlevini bulana kadar biraz zaman kaybettiğimi söylemek istiyorum çünkü neden bu kadar saçma bir tuşa gerek duymuşlar anlamak mümkün değil. Hele ki bu tuşun işlevini bilmeden tarayıcıyı açarsanız, anasayfada tıkılıp kalırsınız keza tüm kontroller bu tuşa basıldıktan sonra gelen panelde bulunuyor. Bu Android telefonların genel bir özelliği olmamalı çünkü diğer Android tabanlıların bazılarında sadece 1 adet tuş bulunuyor. Bu da Samsung’un kendine göre programladığı anlamına geliyor ki umarız bir daha yapmaz. Bunu altında da internet tuşu yer alıyor ama bu da çok gereksiz bir tuş.

Hele dokunmatik bir telefonda neden navigasyon tuşu ve ortasında onaylama tuşu konulur anlamak mümkün değil. 2 haftayı aşkın kullanımlarımızda 1 kere dahi ihtiyaç duymadık. Tasarım uğruna telefona fazladan 5 hatta duruma göre 6 tane fazladan tuş konulmuş. Bunun yerine ekran daha büyük olabilir ya da telefon daha ince olabilirdi.

Maalesef görüntülü konuşma yapamıyorsunuz ama onun yerine çok güzel bir Android logosuna istediğiniz kadar bakabilirsiniz.

Sağ tarafında altta kamera kısayolu ve üstünde tuş kilidi yer alıyor. Tuş kilidinin aktive etmesi biraz uzun sürdüğünden uyku moduna an az 2 dakika sonra girmesini sağlarsanız gelecekte telefonu kırmadan işlerinizi yapabilirsiniz. Hatta siz kilitlemediğiniz sürece hiç kilitlenmemesine ayarlayın.

Sol tarafında ses açıp kapama kısayolu var. Aynı zamanda kamerada yakınlaştırıp uzaklaştırma da yapıyor demeyi çok isterdim fakat böyle bir özelliği yok. Her ne kadar bazı yerlerde özellikleri arasında dijital zoom’da gözükse de bu kesinlikle doğru değil. Telefonun kamerası zoom yapamıyor. Eğer yapıyorsa da biz bulamadık.

Telefonun üstünde micro USB ve 3.5 mm kulaklık girişi yer alıyor. Bilgisayardan şarj olabilmesi iyi fakat telefonu güncelleyebilme gibi bir özelliği olmadığından ve bir türlü bilgisayara tanıtamadığımızdan dolayı sadece şarj oluyor diyebiliriz. Android SDK’sını kurup biraz karışık işlemler yapmanız gerekiyor ki birçok kullanıcı bunu yapamayacaktır. Bu sebepten içerisine taktığınız micro SD karta kuracağınız 3. parti java uygulamalarını atarsanız buradan da kurulum yapabiliyorsunuz. Market yazılımı olmadığından maalesef telefonu size geldiği gibi kullanmak zorundasınız. Daha doğrusu Android uygulamalarını kuramayacaksınız.

Telefonun arkasının tasarımı gayet şık ama Android logosunu bu kadar gözümüze sokmamalılar. 3.2 megapiksel kamerası her ne kadar zoom yapamasa da klasik bir iş telefonu performansında. Yani çok iyi değil. İleride bu konuya daha fazla değineceğiz.

Micro SD ve Sim Kart yuvalarının bataryanın altında olmamaları güzel. Kapağı çıkardığınız anda çok rahat değiştirebiliyorsunuz. Bayanların sorun yaşamayacağını ama erkeklerin ekstradan ince uçlu bir alete ihtiyaç duyacaklarını şimdiden belirtelim. Yay mekanizmasını kilitlemek için birhayli içeri itmeniz gerekiyor.

Batarya 1500 mAH gücünde. Oldukça da büyük.

Performans Ölçümleri

Android tabanlı bir sistem elimize geçmişken JBenchmark 2 ve 3D testlerini yapmadan olmaz dedik. İlk önce grafiklere göz atalım ardından da yorumlayalım.

Bu teste göre Galaxy Lite performans olarak birçok telefonu geride bırakıyor. Hatta gördüğüm en yüksek puanlı telefon da denilebilir. Bu testte genel olarak görüntü işleme, yazı ve kullanıcı arabirimine bakılıyor, daha doğrusu test ediliyor. İçerisindeki 800MHz işlemcinin performansını arttırmasının yanı sıra Android’in gerçekten hızlı çalıştığını söyleyebiliriz. Öyle ki telefon dilini değiştirmek saniyenin 3’te biri gibi kısa bir zamanda yapılabiliyor. Bazı telefonlarda hala kapatıp açmak gerekiyor.

Bu teste göre de aslında iyi durumda. Bu testin 3 aşaması var. HQ, LQ ve Triangle Per Second (Saniyede kaç Üçgen oluşturduğu). Bunların sadece HQ’da 2. sırada yer aldı. Diğerlerinde açık ara birinci sıradaydı.

Özetle, bu testlerin de bize gösterdiği telefonun performansının oldukça iyi olması. Gelecekte Android Market Türkiye’de açıldığında oyun performansını denemenizi tavsiye ederiz. Aksi halde zaten telefonun geneli hızlı.

Menüler, Ana Ekran ve Birlikte Gelen Uygulamalar

Android 2.1 ile düzeliyor mu bilemiyoruz ama 1.5 cupcake’te bir dosya yöneticisi yok. Yani hafıza kartındaki pdf, word, excel vb. programları görebileceğiniz bir yer yok. Bu Symbian’da bile ilk çıktığında vardı. Uzun uzun aramalarımız sonucu umarım biz görememişizdir de böyle bir yanılgıya düşmüşüzdür. Öyle bile olsa, telefonun kullanıcı açısından en olmazsa olmazlarından biri dosya yöneticisini nasıl bu kadar gizlemeyi başarmışlar…

Belki iPhone’daki gibi uygulama indirilerek çözülüyordur bu eksiklik ama Android gibi açık kaynak kodlu bir sistemde bu mutlaka düşünülmeliydi.

Şimdi içerisindeki kısıtlı uygulamalara göz atalım. Unutmadan, bu uygulamaların birçoğunda yine Google ağabeye bağlısınız.

Ana Ekran

Burası tıpkı iPhone ve sonrasında çıkan telefonlar gibi özelleştirilebilir bir ekran. Aslında iPhone’dan farklı çünkü iPhone’da ayrıca bir menü yok. Galaxy Lite’ta bu biraz birbirine girmiş durumda. Ana Ekran’da kullanabileceğiniz 3 adet ekran var. Ekranlar arasındaki geçiş gerçekten güzel. Şöyle söyleyelim, bir diğer ekrana geçerken arkadaki resimden yarım ve öndeki uygulamalardan 1 bölme geçecek şekilde ayarlanmış. Bu da hoş bir görsellik sunuyor.

Bir süre arka plan resmini nasıl değiştireceğinizi bulamamış olabilirsiniz. Hala bulamayanlar için anlatalım; tek yapmanız gereken soldaki özellik tuşuna basmanız ve böylelikle direk duvar kağıdı değiştirme karşınıza çıkıyor. Bu duvar kağıtları galeride bulunmadığından böyle değiştirmek zorundasınız.

İstediğiniz menü öğesini ana ekrana kolayca taşıyabilirsiniz. Ekranda bazıları simge şeklinde bazıları ise widget şeklinde beliriyor.

Menüler

Ana ekranın en altında ortada gördüğünüz ufak oku parmağınızla yukarı doğru çekerseniz menüyü getirmiş olursunuz. Burada ana ekran’da da görebileceğiniz simgeler var. Yani ana ekrana attıklarınız burada da durmaya devam ediyor.

Anahtarlayıcı

Türkçe’ye güzel çevrilmiş bir kelime aslında. Gerçekten tam olarak dediği şeyi yapıyor. Eğer Google Maps’i açtınız ve hiçbir şey yapmadığını gördüyseniz, bu anahtarlayıcı uygulamasını açmanız gerektiği anlamına geliyor. Tüm bağlantıları buradan kontrol ediyorsunuz. bluetooth, wi-fi, gps ve otomatik senkronizasyon buradan açılıyor. (İngilizce kullananlar için anahtarlayıcı=switcher)

Mesajlar

Mesajlarda çok farklı bir durum yok aslında. Ekstra bizi şaşırtan bir özellik göremedik. Görsel olarak da pek başarılı olduğu söylenemez. Android takımının görsellik ve etkileşim tasarımı (interaction design) konusunda birhayli çalışması gerekiyor.

Mesajları dile getirmişken klavyesinden de bahsedelim. Klavye diğer telefonların aksine gerçeğe yakın yapılmaya çalışılmış. Yani normal klavyede hangi tuş kombinasyonunu kullanıyorsanız burada da onu kullanmanız mümkün. Mesela ALT tuşuna basarak yapabilecekleriniz diğer bazı telefonlardaki gibi farklı bir tuşa atanmamış.

Rehber ve Arayıcı

Rehber hakkında çok fazla bir şey söylemeye gerek yok. Ekstra bir özelliği ile karşılaşmadık. Ama bir numarayı yazdınız, ya da sizi arayan bir numarayı rehbere kaydetmek istiyorsunuz ve bunun nereden yapılacağını bulamadıysanız, hemen ayar tuşumuza basıyoruz ve bu özellik burada çıkıyor karşımıza. Eğer telefonda bir şeyi yapamıyorsanız ve bu mutlaka var olmalı diye düşünüyorsanız bu ayar tuşuna basın ve kesinlikle orda olduğunu göreceksiniz.

Galeri

Hafıza kartındaki fotoğrafları ve videoları bu uygulama altında görebiliyorsunuz. Zaten telefon hafıza kartı olmadığında herhangi bir fotoğraf ya da video çekmediğinden başka bir şeyde yok burada. Bu sebepten hafıza kartınızı başkalarına vermemeye çalışın 🙂

Takvim

Maalesef bunun için Google’a bağlısınız. Size Google Calender yazılımını kullandırıyor ve bunun için de giriş yapmanızı istiyor. Yani illaki Google’da bir hesap açacaksınız. Tabii ki Android Market’ten indirilip başka bir yazılım kullanılabilir ama kendi yazılımının bu derece internete bağımlı olması sinir bozucu.

Hesap Makinası

Eksik bir hesap makinası yazılımı var. Her ne kadar Symbian’daki kadar kötü değilse de İphone’daki ile boy ölçüşemiyor. Karmaşık işlemleri destekliyor ama bunun kullanım şekli de bir o kadar karmaşık. Umarız 2.1’de düzeltmişlerdir.

Saat ve Alarm

Klasik bir uygulama. Alarmları kaldırmak ve oluşturmak için yine ayar tuşumuzu kullanıyoruz. Aksi halde bunu yapabileceğimiz bir yer yok. Yani ekranın şurasına dokununca bu panelin çıkması gibi bir durum söz konusu değil.

Haritalar ve GPS

İçerisinde Google Maps uygulaması ile geliyor. Tabii ki bu uygulama da internete bağımlı çalışıyor. Google’ın kendi telefonlarından en azından yüklü bir harita koymasını beklerdik fakat yapmamış. GPS’in konumunuzu bulması eğer hareketsizseniz kısa sürüyor. Fakat hareketli iseniz biz 10 dakika boyunca uğraştık sonra da vazgeçtik.

Müzik

Klasik bir medya oynatıcı var. Ekstra sizi şaşırtan bir özelliği yok. Öyle ki Samsung’un standart müzik çalar menüsünde çok daha fazla seçenek var.

Tarayıcı ve İnternet

Tarayıcısı gelişmiş diyebiliriz. Aynı zamanda tarayıcı özellikleri de gelişmiş. Flash desteklemeyen bir tarayıcıya sahip. Fakat gelecekte bu desteğin olabileceğini fakat sadece üst seviye telefonlara destek verileceğini açıklamıştı Adobe. Alt seviyelerde performans sorunları yaşanacağı gerekçesi ile destek vermeyecekti.

Kullanımına ilk zamanlar biraz zor alışıyorsunuz. Özellikle ayar panelini bulamamışsanız siniriniz bile bozuluyor. Çoklu dokunma desteki olmadığından yakınlaştırıp uzaklaştırma 2 tuş ile yapılıyor. Aynı zamanda ekranda yakınlaşacağınız yeri parmağınızla seçiyoruz.

Kamera

Kamerası herhangi bir iş telefonundan daha iyi değil. Öyle ki Blackberry’ler bile artık daha fazla özelliği olan kameralar ve kamera yazılımları çıkarıyor. Galaxy Lite’ta sadece basçek diyebiliyorsunuz neredeyse. AutoFocus var fakat bunun için çift kademeli deklanşör yok. Yakınlaştırma var deniyor bazı yerlerde ama bunu yapabilen var ise bir adım öne çıksın. Ne ses tuşu ne de diğer tuşların hiçbiri bunu sağlamıyor.

Çekim kalitesi idare eder. Gece çekimleri rezalete yakınken, gündüz çekimleri olması gerektiği gibi fena değil.

Burada bir dip not düşmek istiyorum; böyle bir telefonda bu kadar az kamera özelliği olması gerçekten hayal kırıcı.

Video çekimi de kameradan farksız ve bir o kadar sade. Herhangi bir ayar yok. Örnek bir video koymaya da gerek yok keza sırf olması için konulmuş bir özellik.

Micro SD kart olmadan herhangi bir çekim yapamıyorsunuz. Bu çok sinir bozucu. Halbuki telefonun kendi hafızası var 170 MB’da olsa dolana kadar istediğinizi yapabilmeniz gerekiyor.

Batarya

Telefonun belki de en iyi yanı burada. Eğer 3G değil de 2G modunda kullanırsanız size 9-10 saatlik bir konuşma süresi sunuyor ki bu çok iyi. Aynı zamanda 650 saatlik bekleme süresi de gerçekten doğru. Telefonu bir 10 gün boyunca sadece çantamda tuttum ve herhangi bir şey yapmadım. Baktığımda hala 2 3 gün gidecek kadar şarjı vardı. Tabii Google Maps ve Wi-Fi kullanırsanız bu süre daha aza inecektir ama normal bir kullanımda şarjı 3-4 gün çok rahat gidecektir. Eğer telefonunuzu akşamları kapatan ve çok fazla konuşmayan biriyseniz bu süre 1 haftaya kadar varabilir. Bataryasının 1500mAH kullanılması ve işletim sisteminin Android olması kuşkusuz batarya süresini bu kadar iyi yapıyor.

Sonuç

Şu ana kadar elime birçok telefon geçti. Birazdan yazacaklarımı bu telefondan önce sadece Samsung’un gösteriş telefonu Giorgio Armani’de düşünmüştüm. Fiyat/Performans oranı en düşük ürünlerden biri olarak görüyorum. Mesele hem içerisindeki Android’in zor güncellenmesi, hem de henüz Türkiye’de market yazılımının olmaması. Tabii bir de Samsung’un ‘İçine Android koydum ya, daha ne yapayım’ tavrı.

Google, Android’i yaparken tamamen işi sade tutmuş ve gerisini geliştiricilerin eline bırakmış. Yani basit işlemler yapabilen bir telefonla karşılaşıyorsunuz. Market’ide desteklemeyince elinizde bu fiyatla uzaktan yakından alakası bile olmayan bir telefon geçiyor. Şarj süresi için alınabilir ama aynı işlevi yapan ve çok daha ucuz olan Samsung ve Philips türevleri var. Android 2.1 yazılımı için çok daha iyi diyorlar ama 1.5’in bu kadar eksik olacağını gerçekten düşünmemiştim. Gözümde çok fazla büyüttüğümden dolayı da olabilir.

Öncelikle şu ayarlar panelini açan tuş çok gereksiz. Hatta böyle bir panelin olması bile çok gereksiz. O kadar tuş kullanılması yerine telefonun ekranı biraz daha büyük olabilir bu panel de burada sabit olarak kalabilirdi. Mesela Symbian’da olduğu gibi ‘Seçenekler’ adı altında.

Kamerası çok kötü. Bu biraz Samsung’un da suçu ama bu fiyata sırf Android diye diğer tüm özellikleri düşürülmüş bir telefon satılamaz. İlk aldığım kameralı Sony-Ericsson telefonumda bile çok daha fazla kamera ayarı vardı.

Telefonun menüleri gösterişten uzak ve bir o kadar da karışık. Windows Mobile’da bile o kadar karışık menüler arasında kaybolmadan kullanabiliyorsunuz ama bunda biraz kafanız karışıyor.

Ufak bir uyarı; telefon kendi kendine kontör yiyor. Anladığım kadarı ile mail yazılımı ve calender uygulaması ve arka planda çalışan kendi uygulamaları düzenli bir şekilde internetten ‘olmayan’ veriler indiriyor. Bir yerden sonra ne oluyor yahu diyorsunuz ama bunu nasıl durduracağınız hakkında en ufak bir fikriniz bile olmuyor.

Android sadece geliştiriciler için üretilmiş bir işletim sistemi. Yoksa Symbian’dan hız haricinde gördüğüm herhangi bir artısı yok. Evet hızlılık ve stabilite çok önemli ama bunun yanında son kullanıcı için telefonun biraz daha görsel olarak doyurucu ve özellikler olarak dolu olması gerekiyor. Diğer Android telefonları bilemiyorum ama Galaxy Lite’ta bu kesinlikle böyle değil. İlk olarak Linux dağıtımlarından birini (Fedora) kurduğumda görsellik açısından hiç tatmin etmemişti. Program kurmakta zorlanmıştım ki biliyorsunuz telif hakları yüzünden Pardus gibi onlarca yüklü programla da gelmiyor birçok Linux sürümü. Ama sonra stabilite ve hız olarak iyi olduğundan, mesela server yazılımı olarak çok daha verimli olabileceklerini öğrenmiştim. Buradan yola çıkarak Android’in de bize tamamen sade bir arayüz sunduğunu ve sonrasını geliştiricilere ve kullanıcılara bıraktığını düşünüyorum.

Umarım 2.1 sürümünde çok daha iyi işler başarmışlardır.

Telefonun fiyatı ise 700-800 TL arasında ve maalesef bu fiyatı kesinlikle hak etmiyor. Belki Market yazılımı ülkemizde aktif olduktan sonra 500 lira verilebilir bu telefona ama daha fazlası değil. Samsung’un yeni çıkardığı Monte ya da Nokia 5800XM, bu telefondan çok daha iyi bir seçim olacaktır.

Eksi ve artılarına göz atalım:

Eksileri:

• Android 1.5(Cupcake)’in çok eksik bir işletim sistemi olması.
• Samsung’un Android’i kendi telefonlarına iyi bir şekilde uygulayamaması.
• Kamerasının vasatın altında olması.
• Android Market yazılımının ülkemizde çalışmıyor olmasından dolayı sadece Java tabanlı uygulamaları yükleyebilmesi. (Bu da bir Micro SD karta atacağınız uygulamaların yükleme dosyalarını karttan çalıştırmayala oluyormuş. Denemedik ama öyle yazıyor heryerde.).
• Tasarımınıdaki ergonomi hataları.
• Gereksiz yere tuş takımının büyük olması ve amaçsız yere konulan tuşlar.
• Bilgisayara bağlamanız için illaki sürücüsünü yüklemenizin gerekmesi. Aksi halde veri depolama aygıtı olarak bile tanımıyor. Sadece şarj ediyor.
• Fiyatının gereksiz pahalı olması

Artıları

• Şarj süresi. (Bilgisayardan da şarj olabilmesi)
• Sim Kart ve Micro SD’nin bataryayı çıkarmadan çıkarılabilmesi.
• Android’in hızlı bir işletim sistemi olması.(Tabi içerisindeki 800MHz işlemcinin de büyük katkısı olmuştur.)
• Gelecekte güncellemelerle düzelebilecek olması. (Buna kamera özelliklerinin artması, Market yazılımının gelmesi ve kullanıcı arayüzünün daha iyi olması da diyebiliriz. )