iLove Apple
Çok değil 1,5 sene önce adam akıllı bir Apple kullanıcısı oldum. Ondan önce Windows’u özellikle de 7’yi sonuna kadar savunabilecek bir adamdım. Nasıl savunmam, 9 senelik bir alışkanlık var nede olsa.
Aslında 2006 yılında Apple bir bilgisayar aldırmıştım başkanı olduğum Basın Yayın Kulübü için ama pek verimli kullandığımız söylenemez. Onu daha çok Cem kullanıyordu.
İlk Apple ürünüm aslında iPhone 3GS. Ondan önce sırası ile Powerbook, iMac, Macbook, Macbook Pro 13” kullanmışlığım vardı ama dediğim gibi insanın kendi malı olmayınca tam verimli kullanamıyor.
Üniversite projesinde, yine Cem’in gazı ile iPhone uygulamayı bitirme tezi olarak alınca ve PCLabs’tan biriken teliflerim bir iPhone aldırmama yetecek kadar olunca, hemen bir iPhone aldırdım (hemen dediğim bulmamız 2 ay sürdü.) Ardından da Cem’in bana verdiği siyah Macbook bozulunca, son paramla bir Macbook Pro 15.4” aldım ve bu yazıları da hala onunla yazıyorum.
Ufak bir tarihçe verdikten sonra maddelerle yazayım neden Apple’ı sevdiğimi:
1) Kullanıcı dostu. uygulamalarından tutun da, donanımlarına kadar bu öyle.
2) Hızlı; donanımları ile yazılımları birbirine genellikle çok uyumlu. Bu da performansı etkiliyor.
3) Yazılımları sayesinde 3. parti uygulamalara olan gereksinimi minimuma indiriyor.
4) Güvenli…
5) Görsel olarak üst düzey tatmin sağlıyor. iOS ve Mac OS X bu konuda çok başarılı. Expose gibi özellikleri ile hayatı çekilir kılıyor.
6) Teknik servisi baya iyi. Ülkemizde çok daha iyi olmasını ve daha makul fiyatlarda hizmet vermelerini bekliyorum. (Artı, lafım sanaydı 🙂 )
7) Göze hitap ediyor tasarımları ile. Hatta çoğu zaman hava atmanızı sağlıyor. Kim ne derse desin, birinde iPhone ya da Mac gördüğümüzde kimmiş diye dönüp bir bakıyoruz.
8 ) Uzun şarj süresi. Wireless ile 5 saat civarı. Normal kullanım 7.5 saat.
9) iTunes, App Store, Mac App Store yazılımları.
10) Son dönemde iPod olsun, iPhone-iPad olsun, Macbook Pro ve iMac serileri olsun, türünün üst seviye modelleri ve sürekli devrim yaratan yeniliklerle geliyorlar.
11) Donanım değişmeden de bir telefonun özelliklerinin artabileceğini, telefonlarda yazılım güncellemesini kolaylaştırdığı için.
12) Yazılımı sadece 1 sürüm ve o da 29 dolar ve ofis benzeri yazılımları 79 dolar olduğu için.
13) Yazılım yükleme ve silmenin bu kadar pratik olduğu başka bir platform yok.
14) Standart yazılımları ve hatta işletim sistemi cd key gibi bir mantıkla çalışmıyor, istersen torentten indir kur. Ama zaten veriyorsun, 29 dolar çünkü.
15) Farklı cihazları birbiri ile tam uyumlu.
16) Sunduğu geliştirme platformu, XCode, şu ana kadar gördüğüm en developer dostu platform. All in one paket gibi.
17) Pahalı diyorlar. Aynı özelliklerde bir bilgisayar gösterin diyorum başka bir firmanın, gösteriyorlar, bakıyorum neredeyse aynı fiyat. kaliteli ürünü, kaliteli fiyata satıyor ve bkz. iPhone örneğindeki gibi, 1500 lira üstünde telefon satmaz diyorduk ülkemizde, şimdi kaçak kullanımları ile 1.5 milyonu geçecek neredeyse iPhone kullananların sayısı. iPod Touch ve ipad kullananlarla bu sayı 3 milyonu buluyor ve hatta geçiyor. Ayrıca, yazılımı iyi bir donanım istiyorsa, bunu zaten donanımlarını sürekli süt seviye tutarak sağlıyorlar, sonra ben windows 7’yi hiç sevmedim, e peki neden, çünkü çok yavaş, ram’in kaç, 1Gb…. gibi salak durumlara düşmüyorlar.
18) Touchpad’i 11 parmağa kadar destek veriyor 🙂 Kendi içindeki yazılımı ile 4 parmağa atayabileceğiniz özellikler var. Hatta 3. parti bir yazılımla bu özellikleri şekillendirmek size kalıyor. Haliyle mouse kullanmadan bilgisayar kullanmak çok kolaylaşıyor ve hatta bu kısayılları kullanmak için ya 6-8 tuşlu bir mouse almak zorundasınız ya da Magic Mouse kullanacaksınız.
19) Yavaş yavsş birçok oyun yapımcıları Mac sürümlerini de çıkarıyorlar. Çıkarmasalar bile, yapılan testlerde, aynı özelliklerde bir pc ile, partition yapılarak windows 7 kurulan bir Mac’te oynanan oyunda, Mac’in performansı çok daha iyi çıkmış. (1,5 sene önceydi sanırım bu deneme). Yani oyun oynanmıyor bu sebeple istemiyorum Mac kullanmak, tabiri 2 3 sene içinde tarih olacak.
20) Aksesuar üretimi konusunda çok başarılılar. Bir Mac aldığınızda en azından bi 200 dolar civarı bir parayı da olmazsa olmaz aksesuarlara harcıyorsunuz ama bu harcadığınızda genellikle değiyor.
Ha, Apple’ın da gelişmesi gereken birçok konu var mı? Tabi ki var, ama bu onu şu anki başarılı halinden daha az başarılı yapmıyor bence.
Bu kadar yeter. Birsürü şey var ama bu bir Mac OS X, iOS ya da donanım incelemesi değil 🙂
Mac almayı düşünenler, istedikleri her türlü soruyu sorabilirler. Severek yanıtlayacağımdan emin olabilirsiniz.
Not: Bir Macbook- Pro alacaksanız, sakın ha Türkiye’den almayın. Yurt dışından getirip de satanlardan alın. ‘Ama öyle taksit yapılamıyor’ gibi tiki bir söyleve başvurmayacak kadar akıllı olduğunuzu düşünüyorum. Gidin bankadan kredi alın 12 taksitte ödeyin farkı ne? ha Türkçe klavye isterim derseniz, 250 liraya takıyorlar merak etmeyin. Sakın ha,yeni nesil bir Macbook Pro’yu, yurt dışından getirenlerden 3 bin TL’ye almak varken, eski nesil bir Macbook Pro’yu ülkemizde 5 bin TL’ye almayın. Apple garantisi tüm dünyada 1 sene geçerlidir bunu da unutmayın. Zaten Apple ile anlaşmalı çok fazla teknik servis yok ülkemizde, bunlar da en ufak bir yanlışta kapının önüne koyulurlar, bu sebeple birhayli dikkatliler (Genelde).
Mükemmel bir yazı olmuş Doğa. Windows ve Ubuntu kullanıcısı olaraktan dediklerine harfiyen katılıyorum. Apple’ın en iyi yaptığı işin de entegrasyon olduğunu düşünüyorum ben. Her ürünü ve yazılımı birbirleriyle uyumlu. Dezavantaj olarak ise, Apple’ın kullanıcılarını kendi ürünlerine tutsak etmesi ve malum yüksek fiyatı olduğunu düşünüyorum. Sony’nin de Android’i destekleyeceğini duyurduktan sonra yeni bir savaşın daha başlayacağına inanıyorum.
Yani dediğim gibi bence fiyatı yurt dışından getirenlerden aldığınızda çok da yüksek değil. Dediğin doğru, feci halde bağımlı oluyorsun Apple’a bir süre sonra, çünkü 3. parti yazılımlar yerine genelde kendi yazılımlarını kullanıyorsun ve genel olarak çok başarılılar. iMovie olsun, Mail, iChat, Address Book, iPhoto, Xcode, Mac App Store, PhotoBooth gibi yazılımlar sadece Mac’te kullanılabiliyor, bunun yanında Safari, iTunes vb. yazılımlar diğer platformlarda da çalışmasına rağmen, en stabil Mac OS X’te çalışıyor.
Sony, istediği kadar Android ile entegre olsun, Windows’ta göya windows mobile ile entegre… Apple’ın avantajı, donanıma göre yazılım, yazılıma göre donanım üretebilecek konumda olması, diğer firmaların böyle bir lüksü yok. Biri çıkıp da bir Linux dağıtımını adam akıllı elden geçirmediği sürece tabii. Sonuçta Mac OS X de Unix tabanlı ama son kullanıcı açısından Linux dağıtımlarının çok önünde.
Yazıda neredeyse “iMac” dediğin kadar “Cem” de demen ayrı bi mesele tabi :))
iCem yazmalıydım aslında. Hem bana Apple hayranlığını aşıladığı hem de gerçekten bazen ‘Aaaayy Ceemm’ dedirttiği için :). O olmasa şu anda daha zengin ama microsoft’un salaklıklarına katlanmak zorunda olan bir adam olurdum.
o zaman bu mac aşkına, onlara iyi bakmak için, bundan sonra kendi el emeğim göz nurumla yapılışını yöneteceğim ürünlerden almanı tavsiye ediyorum. (= web sitesinde olmayan ürünler için katalog sağlanabilir ya da bizzat satış noktalarında incelenebilir. (((=
http://www.trexta.com