High Five

İnsanın sevgilisi ile 5 sene sonunda bile halen birçok konuda aynı fikirde olması, alınan hediyelerin aynı amaçla alınmış olması ve başlanılan konuşmaların genellikle belli bir fikir üzerinde buluşarak bitmesi ne güzel değil mi?

Aynı özlemle yatıp kalkmak, benzer zevklere sahip olmak hayatı çekilir kılıyor.

Şimdi biri bana çıkıp ama farklı zevkler ilişkiye renk verir derse; bende ona yürü git işine derim. Daha doğrusu şöyle açıklamalıyım;

Ben sinemayı çok seviyorum. Çocukluğumdan beri ailem beni böyle yetiştirdi. İlk Aslan Kral ve Jurassic Park ile başladım sinema serüvenime; tabi bunlar sinemada gittiklerim. Yoksa ben bunlardan çok önce film izlemeye başlamıştım bile. Genellikle macera, bilim-kurgu, aksiyon, komedi ve animasyon izlerdim.

Merve de sinemayı benim kadar seviyor ve o da benim gibi küçük yaştan başlamış. Kaç kişi 4 yaşına gelmeden Grease izlemiş olabilir ki? Onunda zevkleri romantik, müzikal, komedi, animasyon, bazı bilim-kurgu filmleri (Back to the Future gibi) ve bazen benim bile anlamadığım türler.

Şu son 5 sene içinde ben Grease, Mamma Mia, Chicago, Nine, Moulen Rouge, Hair, Sweeney Todd, Phantom of the Opera vb. müzikaller izledim. İçimdeki müzikal sevgisini ve romantik-aşk filmleri ile içimdeki sulugözü keşfettim. Müzikallere olan ilgim bazen onu bile şaşırtıyor.

Sevgilim de, Star Wars, James Bond, Transformers, Iron Man vb. filmleri izledi ve Mission Impossible ve Indiana Jones da yolda 🙂 Star Wars’a bazen öyle göndermeler yapıyor ki bunları nasıl bilmiyorum diye utanıyorum.

 

Umarım anlatmaya çalıştığım noktayı anlamışsınızdır. (Tam netleşmeyenlere 🙂 ): Eğer bir insanlar aynı zevklere sahipseniz ama bu zevklerin türleri farklı ise ve yeniliklere açıksanız, evet çok renkli ve harika bir ilişkiniz olur hem de 5+ sene. Ama biriniz sinema seviyor ama diğeri …. basitçe: sevmiyorsa, işte bu ilişkiden bi halt olmaz.

Ben, dün itibari ile tam 5 senedir çok mutluyum.

Size de tavsiye ederim. Çok güzel oluyor.

Mavi Jeans reklamı gibi bitirdim ya neyse 🙂