Zaman sensiz geçmiyor, senleyse yetmiyor…

4. seneyi bitirdik, 50 ayı geçtik ve şimdi yazacaklarım biraz kızdıracak seni ama sanırım artık seni ne kadar çok sevdiğimi başkalarına da anlatmak istedim. Çok kızma bana…

İlk haftalarımızı hatırlıyorum. Daha sevgili değilken yani. Yanında nasılda heyecanımı bastırmaya çalışırdım. Başka türlü normal bir konuşma yapamazdım çünkü. Ben bile kelimeleri kullanmakta zorlanıyordum o haftalarda.

Whispers’taki muhteşem geceden sonra sanki 4 senedir berabermişiz gibi kol kola bırakmıştım seni eve. En azından ben sanki seni çok uzun zamandır tanıyormuşum gibi hissediyordum. Böyle olması da normal değil mi? Tam 1 sene Amerika’dan gelişini bekledim, sen benim için sadece bir hayaldin.

‘Cap ou pa cap’, ‘Var mısın? Yok musun?’… İşte böyle başlamıştı…

Bizim şarkımız, ismiyle bize seslenen, sözleriyle bizi anlatan, Nev, Aşk.

‘Bir şarkısın dilimde bozuk plak gibiyim bütün gün
Aklım fikrim hep sende’

Aklım sürekli sende olmalıydı sanki. Ağzımı her açtığımda sen çıkmalıydın. Öyle geçiyordu ilk haftalarım, aylarım. Bir şarkı mırıldanıyordum içinde Merve vardı. Bir müzik dinliyordum, seni söylüyordu bana.

‘Nasıl bir duygu ki bu
Ne zaman seni düşünsem koşmak geliyor içimden’

İçim o kadar kıpır kıpır oluyordu ki senden ayrı olduğum zamanlarda, Şile’de, sahile inip kilometrelerce koşmak, bağırmak, teşekkür etmek, şükretmek istiyordum. Telefonla konuştuğumda midemle, boğazım arasındaki yumru, heyecan, yerimde duramamama sebep oluyordu.

‘Nereye gitsem ne yapsam
Gözlerim hep seni arıyor tüm yollar sana çıkıyor şimdiden’

Bir zaman sonra fark etmiştim ki, sensiz olan hiçbir yer, hiçbir akşam, hiçbir sabah, hiçbir mekan bana aynı tadı vermiyordu. Gittiğim eğlenceler sensiz sıkıcı, geçmek bilmeyen saatlere dönüşüyor, gözüm telefonda seni aramayı bekliyordum. Her zaman müsait olamıyordun…

‘Nasıl bir duygu ki bu ne zaman seni görsem
Bir kuş kanatlanır göğsümden’

Göğsümdeki bu boşluk hissi, sadece sen yanımdayken gidiyordu, gözlerim gülüyordu. Gözlerin o kadar güzeldi ki, hayran olmamak, nasıl olur da bu kız beni seviyor demek… bu fikirler bile yeterince inanılmazdı…

‘Zaman sensiz geçmiyor senleyse yetmiyor
Daha şimdiden özledim bir dahaki gelişini’

İnanılmaz… Bir insan yüzü, sesi, her şeyi… Nasıl olur da saatler su gibi akar, nasıl olur da bir film çabucak biter, yemekler hızlıca yenir, çaylar içilir ve sen ayrılırsın yanımdan… Bunu hiçbir zaman anlamadım, anlamama da gerek yok böyle mutluyum ben.

Şu anda bile seni o kadar çok özlüyorum ki, bazen uzakta olmaya gerek yok özlemek için. Hayat bazen, beraberken bile özlemeyi tattırıyor bize.

‘Sanki dünyam küçüldü barıştım bak hayatla
Ama yokluğun korkutuyor’

Bundan 4 sene önce de, şimdi de en çok korkutan şey senin yokluğun. Bu hayatta bundan daha büyük bir korku yaşamadım. Umarım bu duyguyu tatmam, çünkü sen yanımdayken mutlu oluyorum, hayatla ateşkes yapıyorum. Sen benim iyi yanımı ortaya çıkarıyorsun…

‘Ben ki küskünüm en az bin yıldır
Yılmışım boş vermişim derken’

Senden önce, o kadar uzun süre böyle hissettim ki, o günlerimi hatırlamak bile istemiyorum. Yalnızlığı severim, ama seninle beraber yalnızlık çok daha güzel.

‘Ne ara çaldın kalbimi bilmem
Üstelik bir davet bile etmedin geldim sana’

Dedim ya, bir hayaldin, ağza alınmayacak kadar uzak bir düşünceydin benim için. Gülşah’a söylediğim o günü aynı dün gibi hatırlıyorum ki aynı gün o da bana İsmail’i söylemişti. Burger King, Taksim, girişte soldaki ilk masadaydık; ‘Ben de Merve…’ demiştim. Düşünüp, çok güzel olur demişti, klasik gülümsemesi ile. O olmasa biz de olmazdık… Onu görmeye gelmesek, gözlerini göremezdim.

‘Ama gözlerin her şeyi anlatıyor aşk..sen nelere kadirsin…’

İlk gördüğümde, uzaktan bizim çimlerde oturduğumuz yere gelirken, o zamana kadar gördüğüm en güzel gözler diye geçirmiştim içimden. 2 gün sonra Amerika’ya gidiyor olmanı umursamamıştım bile.

Aşk sen nelere kadirsin, bu kadar sene, bize birçok duyguyu yaşattın, ne kadar güzelsin, sevdiğimin yüzünde, gözlerinde, sıcaklığındasın,

ne kadar güzelsin…

‘Bir şarkısın dilimde seni söyleyip geziyorum
Sonra şaşıyorum kendime’

Şaşmamak elde mi? Bu aşk sonsuz bir aşk gibi ve ben seni her söylediğimde içime mutluluk akıyor…

‘Nasıl bir duygu ki bu inanmak geliyor içimden
Kalbim bir şansı hak ediyor’

Teşekkür ederim hayatım. Bana bu şansı verdiğin ve iyi ki bu dünyaya gelip beni bulduğun için. Ne ara çıktın karşıma bilmiyorum, ne ara vurdun beni bilmiyorum, nasıl beni seçtin hala hayret ediyorum… Diyorum, ne yaptım da seni hak ettim…

Çok seviyorum seni hayatım.

Umarım çok kızmazsın bana bu yazım için. Biliyorum biz bu sözcükleri ikimizin arasında tutmayı seviyoruz ama 4 sene sonunda, birazını paylaşsak sanırım sorun olmaz 🙂

Sevgililer gününde yazmayı düşünüyordum böyle bir yazıyı, ama benim için senle geçirdiğim hergün zaten 14 Şubat. Benim için 9 Şubat, senin var olduğun zaman çok çok daha önemli.

Teşekkür ederim meleğim, beni çok sevdiğin ve seni çok sevdiğim için.

Forever and ever…

İyi ki doğdun… iyi ki varsın, iyi ki sevmişim seni

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.